BURBERRY LONDON PARFUM YORUMLARIM

Kokuların insan psikolojisi üzerinde önemli bir etkiye sahip
olduğu yapılan araştırmalar üzerinde kanıtlanmış durumda. Patrick
Süskind’in  Koku (Das Parfum) adlı
romanında anlatıldığı kadar yoğun olmasa da kişilerin çevresine yaydığı koku,
sosyal hayatın oluşmasında büyük rol oynuyor. Bu nedenle herkesin bir imza
kokusu olmalı diye düşünüyorum. Burberry London Parfüm, imza koku olacak kadar
karakteristik olmasa bile günlük yaşamda ve her ortamda kullanılabilecek türde
kendine has bir koku. Çiçek kokan parfümler denildiğinde akıllara hemen yaz aylarının gelmesine başkaldırır bir şekilde sonbahar ve kışı çağrıştıran bir anlam taşıyor.

Londra’nın yağmur sonrası çiçek kokan havasını çağrıştırdığı
için bu ismi adlığı söyleniyor ama Londra’da hiç bulunmadığım için ben bu
konuda net bir şey diyemeyeceğim. Benim Burberry London Woman EDP kullanırken yoğun
olarak hissettiğim hanımeli ve yasemin kokusu. 
Özellikle hanımeli kokusuna benim gibi bayılanlar varsa bu parfüm ile
bir kez olsun tanışmalılar. Bu arada hanımeli kokusunun rahatlatan ve enerji veren etkileri varmış, eklemeden geçmek istemiyorum.

Gül, hanımeli, sandal ağacı, misk, paçuli, tiare, şakayık ve
yasemin notalarını barındıran Burberry London’un şişesi Burberry’nin ikonik
kumaş deseniyle kaplanarak sade bir şekilde tasarlanmış.

Dominique Ropion tarafından tasarlanan Burberry London Woman
EDP, her ortama ve hemen hemen her tene uyan bir koku. Klasik ve şık bir
çizgisi olanları daha çok mutlu edecek olan parfümün en büyük sıkıntısı ise çok
fazla kalıcı olmaması. Gün içerisinde mutlaka bir kaç kere yenilemeniz
gerekiyor.

Kışın çiçek bahçelerini teninizde taşımak istiyorsanız
Burberry London’a mutlaka şans vermelisiniz.